3 Mart 2013 Pazar

Verona Verona Verona :)


Sheakespeare Romeo ve Juliet in aşkları bu şehirde yaşattığı için Verona buna minnettar olmalı.Gladyatör dövüşleri için Roma'daki Colloseo'nun daha küçüğü olan bir arenası var. Şehir meydanı çok güzel. Burada oturup birer kadeh Spritz içiyoruz. Özellikle kuzey İtalya'nın hemen her şehrinde Spritzi Prosecco ve Aperol ile hazırlanan portakal dilimi ile sonlanan populer ve klasik bir içki.



Spritz

Casa di Julietta - Juliet'in Evi
Romeo'nun tırmandığına inanılan masal balkonu... Binlerce insanın akın ediyor buraya.
Juliet'in Balkonu

Bahçede Juliet'in Bronz heykeli bulunuyor önünde de uzunca bir kuyruk. Juliet'in memesini ellerseniz şans ve aşk getireceğine inanılıyor. Bu yuzden de bronz meme altın rengine dönüşmüş :)
Juliet'in Heykeli

Verona aslında büyük bir fuar kenti. Turistik olarak 14 Şubatta aşk festivali düzenleniyor. Buraya yarım gün ayırmak yeterli oluyor.

Como Como Como


Kuzey İtalya'dayken Como Gölü'ne mutlaka uğranmalı. Milano, Floransa ya da Venedik'ten rahatlıkla ulaşılıyor.


Como büyülü bir yer. Çok uzakları alıp götürüyor beni...

Burada huzur hissediyorum. Küçücük bir merkezi var. Minik bir kilisesi ve köy meydanı...
Como'da deniz turu alarak adalara gidebiliniyor. Ben bunun yerine küçük merkezde İtalyan müzikleri eşliğinde kahve yudumlamayı tercih ediyorum. Corriere della Sera okuyorum.


Buranın populer olmasının diğer sebebi de George Clooney'nin buradan ev alması ve yazlarını burada geçirmesi.


İtalyanlar buraya cennet bahçesi diyorlar ve haklılar.
Zman var ise Tekne ile Bellaggio'ya geçilebilir.



Barcelona Barcelona Barselona

Viva Barca !

Gaudi'nin baştan yarattığı şehir. Yazın gidince daha hoş oluyor...

Barselona yürüyerek gezilebilen bir şehir.Gece hayatı yaz aylarında çok renkli.

La Ramblas Caddesi Barselona'nın sadece yayalara açık olan şehrin nabzının tutulduğu sanat dolu caddedir.


                                                                                    La Ramblas

         La Ramblas caddesinin sonunda bizi Cristoph Colomb karşılıyor.




                                                                            Park Guell


Sagrada Famiglia

Gaudinin elinin deydiği diğer bir yapı


Bu şehirde çok güzel restoranlar var, Paristeki gibi özel restaurant tavsiye etmeyeceğim. Tapas barlarda İspanyolların o muhteşem tapaslarının tadına bakmalısınız.

Barselona'ya kadar gidip Salvador Dali müzesini görmemek olmaz... Şehrin biraz dışında ama değer.

Salvador Dali Museum




Bu şehrin bende ayrı bir yeri var... Kuzenim burada dillere destan bir düğünle evlendi. Bir ömür boyu mutlulular...

 

2 Mart 2013 Cumartesi

Milano Milan Milano

"Milaano" okunan Moda Şehri ! Klasik Italya şehirlerinden çok farklıdır. Canlı şehir hayatı, moda, lüks kelimelerinin yakıştığı havalı bir Italiano şehri. Modern ve tarihin harmanlanmış hali. İtalya'da hemen hemen tüm şehirlere ve küçük kasabalara gittim ama Milano'nun yeri bende ayrıdır.


 Duomo
Milano'nun simgesi, Avrupa'nın 4. büyük kathedrali zarif görüntüsü ile ince işlenmiş bir dantel     gibidir. Geziye buradan başlıyorum.  Hemen önünde bulunan meydan "Piazza del Duomo" çok keyiflidir. Burada merdivenlerde biraz dinlenip şehri keşfetmeye devam ediyorum. Bu meydan çookkk meşhur "Galerie Vittorio Emanuele" ye açılır.



Galerie Vittorio Emanuele

Duomo'nun hemen yanında cam tavanlı, 2 büyük kemerden oluşan ve Italya krallığının il kralı Vittorio Emanuele II den adını alan bu  muhteşem çarşınin tarihi ve ihtişamının yanında insanın ruhuna işleyen bohem bir havası var. Milano'da tüm gün müziğim ve ben yanlızım. Galerie Vittorio Emanuele'ye girdiğim anda başka bir boyuta geçiyorum. Amy Winehouse eşlik ediyor daha önce hiç hissetmediğim kadar farklı hissediyorum. Louis Vuitton, Prada, Tods gibi ünlü mağazalar bu tarihi yapıya çok yakışmış. Dünyadaki en prestijli Mc Donaldsı da çarşının tam meydanında yerini almış. Galerinin camlı kubbesinin altında sürekli nöbet tutan 2 Italyan Polis var ve gidin görün diyorum başka da bir şey demiyorum ;)


Bu cam kubbenin altında yerde mozaik bir boğa figürü bulunuyor. Boğanın cinsel organına topuğuyla basıp kendi etrafında dönen insanları görünce şaşırıyorum. Bunun uğur getirdiğine inanılıyor. Çok turistik bir eylem ama gitmişken 360 derece dönüyorum ne kaybederim ki ?

   Galleria Vittorio Emanuele "Boğa üzerinde dönüş"



Gittiğim her ülkede, her şehirde gelin&damat görmeden olmuıyor, bkz diğer ülkeler ;)

Mağazalar hakkında ipuçları: Zara, Massimo Dutti, H&M gibi markaların Milano için tasarladıkları ürünler diğer ülkelerden farklı bir koleksiyondan oluşuyor. Milano'da bu mağazalara mutlaka uğrayın.

Milano'da Outletler: Duomo'dan yürüyerek 15-20 dakikada gittiğim  IL SALVAGENTE adında bir outlet var. Armani, Cavalli, D&G, Burberry, Marc Jacobs, Miu Miu, Prada gibi markaları bulabileceğiniz bir mağaza. Güzel parçalar genelde bitmiş oluyor. Son gittiğimde Cavalli Kot denemiştim 750Eur dan 90Eur ya inmişti ama 1 tane vardı ama büyüktü :(


Opera La Scala "TEATRO ALLA SCALA"

Galerie Vittorio Emanuele'nin diğer kapısında Leonardo Da Vinci karşılıyor beni. Bu meydan La Scala'ya açılır.
Fotoğraf yasak! Gizli gizli çektiğim bu fotorafta bir locadayım.18. yüzyıl ruhuma dolmuş,  kulağımda " La Boheme" hem de Charles Aznavour söylüyor. Maria Callas'ı düşünüyorum. Ve o dönemde yaşamı... Bu şarkıyı başka yerde dinlemek artık haksızlık gibi geliyor bana. Milanoya gelmeden önce La Scala'nın programına mutlaka bakıp bir gece şık Milanolularla birlikte burada opera, bale, Italyancanız var ise tiyatro kısacası sanat ziyafeti çekmelisiniz. Evet fotograf cekmek yasak ama internetten bulduğum aşağıdaki resimle bu ihtişamı biraz olsun okuyanlara hissettirmek istiyorum. 3000 kişilik izleyici kapasitesine sahip bu muhteşem salonda Giuseppe Verdi izlemek bana göre paha biçilemez.

Maria Callas


Eski Afişler

Üstad ! Hatta Üstad-ı Muhterem ! Leonardo da Vinci, La Scala ve Galerie Vittorio Emanuele arasında beni karşılıyor


Üstad-ı Muhterem demişken, o muhteşem, o en çok tartışılan  eser "Il Cenacolo" yani "Last Supper" yani " Son Akşam Yemeği" Milanoda Santa Marie delle Grazie kilisesinin duvarında bekliyor. Hemen gidip göreyim demeyin zira önceden hatta haftalar/günler önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Web sitesinden randevu alınıyor.

Milano'ya sonbahar ya da ilk baharda giderim, şehri yürüyerek bir Milanolu gibi keşfetmeyi seviyorum. Cafe'de Lombardia bölgesine özel bir kadeh Chiaretto BARDALINO  içerken günün yorgunluğunu atarak Maria Callas'ı düşünüyorum. Harika bir Rose, gün batımı gibi... İtalya'da şarap başkadır ! İçilen her yudumda anılar hatırlalar var...Şarap eşliğinde sohbetler ve eski günleri yad etmeler var...



Milano'dan araba kiralayarak sırayla yelkencilerin favorisi Garda Gölü, George Clooney ile karşılaşma ihtimaliniz olan Como Gölü, Romeo&Juliet in vatanı Verona'ya doğru yola çıkıyorum...

Şimdilik Arrivederci... Prendi Cura di Te !






Chianti Chianti Chianti


Toscana bölgesi...Meşhur Chianti şaraplarının vatanı... Binlerce dönüm üzüm bağları, şatolar içerisinde havasıyla, sıcacık halkıyla, ünlü chianino bifteğiyle, lezzetli şaraplarıyla tüm dünyanın akın ettiği bölgede Corte Di Valle adında eski bir şatoda kaldık. Şatolar üzüm bağı, şarap üretimi, aynı zamanda konaklama imkanı sunan yerlere verilen isim. Çizgifilmlerdeki şatolar gözünüzün önüne gelmesin ;) ama Fransa Bordeaux bölgesinde şatolar aynen bizim bildiğimiz şatolar gibi görkemli...




Şarap Festivali
Wine Fest
Her yıl Eylül ayında Greve in Chianti'de gerçekleşen ve bu küçücük köye dünyadan tüm şarapseverlerin akın ettiği festivale gidiyoruz. Birbirinden muhteşem şarapları canlı müzik eşliğinde bu şirin merkezde tatmanın keyfini çıkarıyoruz. "Chianti Classico" bölgenin dünyaya sunduğu 80%Sangiovese, 20% Cabarnet Sauvignon ve Merlot üzümlerinin muhteşem bileşiminden doğan koyu mor renkli ayrıcalıklarda dolu bir şarap. Bu aşk dolu şarabın yanında orta pişmiş Chianti bölgesine özel "Chianina" bifteği ile meydandaki violonselin ezgilerine bırakıyoruz kendimizi.





Şarap Tadımı
10€ ya satın aldığımız kadeh ile tüm üreticilerin şaraplarını tadıp üreticiler ile sohbet etme fırsatımız oldu. Zeytinyağı ve Peynirler şaraplara eşlik ederken hava karardıkça tüm tadımcılar ambiansın mükemmelliği ve müziğin gücüyle çakır keyif olmuşlardı bile...

Safran
Toscana bölgesinde bağcılığın yanında tüm Avrupa'nın safran ihtiyacı da karşılanır. Pahalı bir ürün olan safranı gram ile alarak şık paketinde hediye edilebilir. 

Venice Venezia Venedik

Kanallar üstünde kurulan ada şehir... İtalya'nın görülmesi şart olan ama en fazla 1 gece kalınması yeterli olan şehri olduğunu düşünmüştüm ilk gidişimde... Gittikçe beni kendine bağladı. Yazın çok nemli olduğu için baharda keyifli oluyor. Fazla turistik olduğundan çoğu zaman şehrin dokusunu ve bakir köşelerini keşfetmek zorlaşıyor.

İlk gidişimizde Ca Rialto otelinde kaldık. Bu otel "Rialto Köprüsü" nin ayağında harkulade bir konumda. Ama ne yazıkki ben bu kadar turistik otelleri sevemedim bir türlü. Rezervasyonda şehrin dokusunu bilen ve sohbet edebileceğim, fikir alabileceğim kültürde biri olmalı. Otelde müzik eşliğinde kahvemi yudumlarken şehri hissetmeliyim. Bu otel haritaları ile lobby e girip çıkan ve acele içinde olan turistler ile doluydu haliyle. Sonraki gidişleri Hotel Saturnia da kaldık ve bu tarihi oteli not edin, memnun kalacaksınız.

Kanallar ve köprüler şehri burası. Yüzlerce köprü kanalları bağlıyor. Vaporettolar ile ulaşım sağlıyoruz, Gondol keyfi ayrı bir romantizm tabii ki...
Son Nefes Köprüsü: L'ULTIMO SOSPIRI
Tüylerimi diken diken eden bir hikayesi var bu köprünün. Müebbet mahkumları u körüden geçerek hücreye atılıyorlarmış ve son kez bu köprünün minik deliklerinden havayı soluyorlarmış. Uzun uzun inceleyince tuhaf bir sıkıntı veriyor bana.


Carnavale
Karnaval zamanı Venedik farklı bir havaya bürünüyor. Şubat ayında özellikle rengarenk kostümler ve maskelerin büyülü dünyasını yaşamak ve 17. yüzyıl tadında bir atmosfer için gidilmeli.
 

Ristorante Da Mario Italyan Da Mario'nun 60larda işlettiği bu restoranı şimdi oğlu Guido devam ettiriyor. Kırmızı gözlükleri ile dikkat çeken Guido misafirleriyle bizzat ilgileniyor. Yemekler şahane. Tipik italyan alışkanlığı olarak akşam yemekleri saat 21:00den önce başlamıyor ve 23:00ten önce de bitmiyor. Nasıl bu kadar zayıf olduklarını hala çözemedim ;) Venedik çok turistik bir şehir. O kadar turistik ki artık merkezde oturan İtalyan yok denecek kadar az. Herkes evini kiraya veriyor ve büyük çoğunluk geçimini bu şekilde sağlıyor. Oteller de, restaurantlar ve cafeler de çok turistik. Da Mario ara sokaklardan birinde konumlanan Italyanların tercih ettiği bir mekan.

MURANO Camı:
Bir cam ki binbir renk ve emekle şekillenen... Üfleyerek cama şekil veren sanatçıların eserlerine bakmaya doyamıyoruz. Vaporetto denilen mini vapurlar ile Murano adasına geçilirse bu zenginliklere doyum olmaz. Hediye için güzel bir alternatif. Buradan Vaporetto ile BURANO adasına devam... Dantelleriyle ünlü Burano minicik şirin bir Venedik adası.

Rialto Köprüsü
Venediğin merkezinde konaklamanın en güzel yanı gece de parlayan şehirde gezebilmek. Gece üniversitelerin sokakta düzenledikleri partilerden birine katılıp, ilerleyen saatlerde Rialto Köprüsünün üzerinden şehri izliyoruz. Yıldızların altında suların yükseldiğini fark ediyoruz. Büyülü masalsı bir havası var buranın.
Campo Marzio
İtalyanın kırtasiye modası ! Roma menşeili birbirinden renkli ve özel dizayn kalemkutular, I-Pad, laptop kılıfları, kalemler raflara dizilmiş şekerler gibi göz kırpıyorlar. İtalyanın hemen her şehrinde dükkanı olan Campo Marzio ürünleri harika bir hediye seçeneği.

 Ve Spritz:
Şarap İtalyanın resmi içeceğidir ama kuzeyde özellikle Verona, Milano ve çevresinde Prosecco ile Aparol'un muhteşem bileşiminden bir kokteyl hazılanıyor ve özellikle gün batımında tüketiliyor.