Bordo
Şarabın doğduğu ve sonsuza kadar kutsal sayılacağı topraklar...
Üzüm bağlarıyla dantel gibi işlenmiş küçük köyler... Bordo'ya 1 hafta ayırmak gerekir.
Bölgelerden öncelikle Medoc' ta kalıyoruz, Avensan'da Chateau Meyre ilk kaldığımız şato. Evimize yerleşiyoruz ;) Avensan'da restaurant sayısı çok az, akşam Le Patio'da Foie Gras (kaz ciğeri:Bordo'da kaz ciğeri yemeden dönülmz) ve şampanya ile başlayıp ve bordo şarabıyla ve az pişmiş biftek ile devam.... Le Patio'nun sahibi misafirperver ve konuşkan bir adam...
Cheateau Meyre
Cheateau Meyre
Cheateau Meyre
Gece şatonun ortak salonunda Charles Aznavour eşliğinde Bordo şarapları hemen bitiveriyor...
Burada her an şarap içmeye hazır olmak lazım sanırım. Sabah 10:00da şarap tadımları, kurslar ve şato ziyaretleri başlıyor. Şato Meyre'nin kenndi şaraplarına bayıldık. Bolgenin en buyuğü Chateau Margaux, burayı ziyaret için en az 2-3 ay önceden rezervasyon gerekiyor.
Şatomuzun salonu... çok keyifli sohbetler yaptık, değerli kitaplar karıştırdık ve o tadı unutulmaz Bordo şaraplarını içtik... bu arada Bordo şarabı Medoc bolgesinde daha yumuşak ve narin. Merlot, Cabernet Suovignon, Cabarnet Frank karışım dengesi bölgeden bölgeye fark ediyor.
Cheateau Kirwan
Cheateau Kirwan
St Emilion
Medoc'tan sonra St Emilion'a geliyoruz. Unesco kultur mirası. Bordeaux bolgesinde ama Medoc'tan farklı... Üzümün cinsi ve tadı değişiyor. Buradaki Bordo şarabı daha keskin ve asi geliyor bana.
St.Emilion
Ünlü Petrus Şarapları burada üretiliyor... Çok özel bir bölge.
Şato Petrus her zaman ziyaret edilemiyor, bunun için aylarca yazışmak gerekiyor.
:)
Salué
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder